Altın VS Bitcoin

Altın VS Bitcoin – Küresel ekonomi dünyasında yer alan yatırım araçlarında çeşitlilik ve trend grafiklerinde büyük dalgalanmalar yaşanmaktadır. Altın ve Bitcoin’de bu yatırım ve finansal araçlardan biri olarak borsa ve piyasa genelinde yakından takip edilmektedir. Altın geçmişten günümüze kadar sürekli kullanılan finansal araçlardan biri olarak öne çıkarken Bitcoin’de dijital dünyanın yeni para birimi olarak ön plana çıkmaktadır.

Klasik finansal dünyada altın, en fazla kullanılan nakdi değer saklama araçlarından biri olup Bitcoin ise, kripto para yapılanmasının oluşturduğu yeni düzen finansal sistemin altını olarak kabul edilmektedir. Öyle ki Bitcoin özelinde çoğu kişi ‘dijital altın’ veya ‘altın 2.0’ ibarelerini de kullanmaktadır.

Gerçek finansal dünyanın reel maddi para birimi olan altın ile dijital dünyanın sağlam kripto parası olan Bitcoin arasında benzer ve farklı özellikler bulunmaktadır. Bu bağlamda altın ile Bitcoin karşılaştırılması aşağıdaki gibidir:

Altın VS Bitcoin Karşılaştırılması

  • Arkeolojik buluntulara göre ilk kez altın madenciliği bundan 7000 yıl önce yapılmıştır. Kripto para birimi olan Bitcoin madenciliği ise ilk kez 3 Ocak 2009 tarihinde Satoshi Nakamato tarafından yapılmış olup Başlangıç Bloku’nun oluşturulmasıyla 12 yıldır fiili olarak yapılmaktadır.
  • Altın ve Bitcoin, ‘madencilik’ sayesinde zamanla kademeli olarak artış yaşayan bir arza sahiptir. Elbette ileri zamanlar her ikisinde de arz büyümesi yavaşlayacak ve sonuç olarak sabit miktara ulaşacaklardır.
  • Altın yüzyıllardır güvenli bir mali liman olarak değer saklama aracı olarak görülmektedir. Altın hala bu faaliyette kullanılmakla birlikte Bitcoin cephesinde ise bir kripto para birimi olarak sunduğu değerler bütünü sayesinde, bireysel yatırımcıların ve şirketlerin güvendiği bir kripto varlık haline gelmiştir.
  • Altın somut bir varlıktır, Bitcoin ise; dijital bir varlıktır.
  • Altın ve Bitcoin, dünyanın bir numaralı finans merkezi olan Wall Street tarafından ‘Alternatif yatırımlar’ aracı olarak sınıflandırılmaktadır.
  • Altın ve Bitcoin varlıklarının çoğunlukla birlikte düşünülmesi ve aynı cümle içinde kullanılıyor olmasının nedenlerinden biri, iki varlığında kaynaklarının sınırlı olmasından dolayıdır. Fakat Bitcoin bu noktada altından ayrışmaktadır.
  • Altın varlığı sınırlı bir kaynaktır, ancak, toplam arzın yüzde kaçı fiilen çıkartıldı, kaçı işlendi ve finansal piyasada dolaşımda yüzde kaçı var ve geri kalan rezerv miktarı hakkında net bilgiler bulunmamaktadır.
  • Diğer taraftan Bitcoin madenciliğinin işleyişi net olarak bilinmektedir, yani, hangi yılda ne kadar Bitcoin üretilmiş olacağı ve hangi yıl toplamda ne kadar üretilebilecek, bu bilgiler bilinmektedir. Bu bağlamda toplam 21 Milyon Bitcoin madeni kazılabilecek ve bu belirtilen miktar 2140 yılında tamamlanmış olacaktır.
  • Farklılıklarına örnek örnek olacak bir diğer özellik de, altın, yalnızca maddi değer saklama aracı olarak değil, kimyasal bileşeni sayesinde tıp, elektronik, mücevherat ve diğer eşyaların içeriğinde yer alan bir kimyasal madde olarak da kullanılmaktadır.
  • Bitcoin, hem bir kripto para birimi olarak hem de blokzinciri teknolojisi ile bir ödeme sistemi olarak hayatımıza girmiştir. Bitcoin aynı zamanda bir finansal sistemin kurulmasına da öncü olmuştur.
  • Altının, rezervlerin coğrafi konumu ile devlet ve şirketlere bağlı olan bir yasal ve ticari söz hakkı sürecine tabii olarak üretimi ve işletimi yapılmaktadır.  
  • Bitcoin ise burada tamamen altından ayrılıp, politik kontrol sürecinden, siyasi ve fiziki baskıdan ve aşırı enflasyondan arınmış bir şekilde sahibi veya yöneticisi olmayan merkeziyetsiz bir sistemdir.

Altın Çok Daha Fazla Dayanıklı Olan Değer Kaynaklarına Sahiptir

Geçmişten beri altın maddesinin her daim ilişkilendirildiği ilk şey değer faktörüdür. Altın yüzyıllardır uluslararası ticarette ve bireysel ihtiyaçlarda para ve değerli eşya olarak kullanılmıştır. Paraya destek olarak sürekli kullanımı da bunu açıkça göstermektedir.

Bitcoin, benzer türde bir evrensel değer katma arzusunda bulunmaktadır. Merkezi olmayan, merkeziyetsiz bir yapıda olan ve tamamen dijital para birimi olan Bitcoin’in bu amacına yönelik kavramsal kanıtlar olmasını yanı sıra; Bitcoin kripto para biriminin isminin içinde de ‘madeni para (Coin)’ kelimesi bulunmaktadır.

Bitcoin arzının piyasa kapitalizasyonu dolar cinsinden tüm dünyadaki altının toplam değeriyle kıyaslandığında, dünyadaki ortalama 8 Trilyon Dolar altın, Bitcoin’in yaklaşık 1 Trilyon değerindeki piyasa değerini gölgede bırakmaktadır. Sonuç olarak Bitcoin varlığının değeri tamamen potansiyele ve algıya dayalıdır. Algıya dayanması sebebiyle fiyat birimleri, büyük ölçüde tüm fiyatlar için geçerlidir.

Altın varlığının kendine özgü bir değeri bulunmaktadır. Değerli metal olarak sınıflandırılan altın, eşsiz ve estetik imaj yaratan parıltısı ile işlenebilir bir popüler finansal araç olarak temel değerlere sahiptir. Altın ayrıca, yerden kazma maliyetine değmesi için çeşitli gerçek dünya kullanımlarına da sahiptir.

Altın ve Bitcoin’in Birçok Talebi Bulunmaktadır

Bitcoin madeninin, üç ana talep ve kullanım alanı vardır:

  • Dijital para birimi
  • Spekülatif varlık
  • Blockchain ağının kendisi

Dijital para birimi olarak kullanım durumu oluşan Bitcoin, eşler arası ve merkeziyetsiz bir dijital para olarak tanımlanmaktadır. Bitcoin madenini ilk benimseyen kişilerin çoğunun ve genel halkın kripto para birimlerinin ana amacı olarak gördüğü kriter de bu dijitallik ve merkezi olmayan bir yapı inşa edilmiş olmasıdır.

Bitcoin madenciliği ile blok işlemlerinin doğrulanmasının yanı sıra yeni Bitcoin üretme yöntemi olarak da kullanılmaktadır. Bitcoin madenciliği süreci, ağa bilgi işlem güçleriyle birlikte katkıda bulunan ve bunun için ödüllendirilen bir İş Kanıtı konseptine dayanmaktadır.

Bitcoin kripto para modeli kaçınılmaz bir deflasyonisttir; dolayısıyla yeni Bitcoin arzı önceki belirlenmiş olan maksimum 21 Milyona ulaşma sürecinde bu sayıya ulaşana dek her zaman azalacaktır.

Bu durum ilk başta makul bir durum gibi görünse de, gelecek dönemde Bitcoin madenciliği karsız bir hale gelebilme sonucuna da sahiptir. Neticede, Bitcoin madencilerine verilen Bitcoin blokzincir ödülü, ilk etapta onları çıkartmak için harcanan elektrik maliyetinden daha düşük bir değere sahip olabilir. Bitcoin madenciliğinde seyri değiştirilmesi istenmeyen bu durum önlenmek için, madencilik algoritmalarının söz konusu ‘zorluk’ seviyesi ayarlanarak bu sorunun çözülebileceği varsayılmaktadır.

Diğer taraftan sorun teşkil eden bir diğer problem de Bitcoin’in ‘çatallanmış’ olmasıdır. Bu çatallanma durumu, bir kullanıcı grubu ağ modelinin bazı yönlerine katılmadığı anlamındadır. Bu sebeple kopmalar yaşanmakta ve ayrı bir blok zinciri başlatmaya karar verilmektedir. Bu durum ise, Bitcoin talebinin zamanla azalma olasılığı ile karşı karşıya kalmasını arttırmaktadır.

Altın cephesinden bakıldığında ise, bol miktarda talep kaynağı bulunmaktadır. Mücevher, sanat ve süsleme gibi alanlardaki popülaritesi her zaman yüksektir.

Ancak, yeterli zaman ve iyileştirme politikaları uygulandığında, Bitcoin bir gün fiyat para birimleri ve merkezi ödeme sistemi kanalları ile mevcut finansal sistemin yerini alabilir.

Bitcoin’in İkamesi Daha Kolay Gerçekleşmektedir

Bir diğer uygulama faktörleri de bu varlıkların ikamesinin ne denli kolay veya zor olduğu ile ilgilidir. Bitcoin’in ikamesi konusunda birkaç önde gelen rakibi vardır. Bunlardan biri olan Ethereum (ETH), blockchain ağının esnekliği ile her türlü uygulama ve akıllı sözleşmeyi bünyesinde barındırabilen bir kripto para birimidir. Bir diğer rakip kripto para birimi de; Ripple (XRP)’dir ve ağ ve işlemleri Bitcoin’e göre çok daha hızlı halledilebilmektedir.

Değerli metal madenlerin kralı olarak itibar gören altının, ikame edilme ve değiştirilme açısından daha riski daha düşüktür. Geçmişten beri bir servet deposu olarak kullanılan altın, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları tarafından hala tonlarca kadar miktarda değerli bir metal olarak tutulmaktadır.

Altın madeninin fiziksel para olarak geçmişi ve dünyanın ekonomik standardının yanı sıra, birçok teknoloji içinde katalizör olarak kullanılmaktadır. Altının fiziksel yapısından dolayı sert aşınması sebebiyle havacılık endüstrisi ve tıbbi alanlarda ideal bir madde olarak kullanılmaktadır. Ancak yine de, altın, teknolojik ve endüstriyel uygulamalar açısından çoğunlukla ikame edilmesi imkansız bir varlıktır.

Bitcoin Daha Yüksek Volatiliteye Sahiptir!

Finansal piyasalarda belirli bir üründe belirli bir zaman içerisinde yaşanan fiyat değişikliği olarak ifade edilen Volatilite, önemli bir husustur. Çünkü ‘dijital altın’ denilen Bitcoin’in istikrar ve kalıcı bir güce sahip olması gerekmektedir. Fiyat oynaklığı, bir varlığın fiyatının hareket halindeyken ve değişme yaşarken ki dalgalanmalarının ne derece büyük ve ne sıklıkta olduğunun bir ölçüsü olarak önemli bir konudur.

Bitcoin volatilitesi yıllar içinde çok yüksek derecede seyretmiştir. Ancak bu durum, altının da sıfır volatiliteye sahip olduğunu göstermemektedir. Altın fiyatları da geçtiğimiz yıl nispeten volatil seyretmiştir. Altın uzun vadede, diğer reel para birimleri karşısında satın alma gücünü de korumuştur.

Altında yaşanan iniş çıkışlar, Bitcoin’in son 10 yılda sergilediği muhteşem yüksek fiyat oynaklığına kıyasla nadirdir. Bitcoin oynaklığı, altına göre çok daha fazladır. Bu durum Bitcoin’in istikrarlı bir servet deposu ve güvenilir bir değişim aracı olma kriterini karmaşık bir hale getirmektedir.

Bitcoin’in Tasfiye Edilmesi Daha Kolaydır!

Finansal piyasalarda elektronik ticaret yapılması ile altın pozisyonunun tasfiye edilmesi geçmişte olduğundan çok daha kolay bir hale gelmiştir. Elektronik altın ticareti devrinin kapanmış olduğu zamanlar vardır ve bu durum fiziksel altın satışı yapılan ve birkaç tuşa basarak altın tasfiye edilemeyen fiziksel yerler için geçerlidir.

Ancak, altın, evrensel bir finansal piyasanın avantajlarından yararlanmaktadır. Mesai saatleri içerisinde genel bir külçe altın ürün arayışında iseniz altının tahlil edilmesini yani eritilmesini ve saflık – orijinallik açısından analiz edilmesini beklemeniz gerekecektir.

Kripto para birimleri ise elektronik tasfiye işlemlerinden tam olarak yararlanabilmektedir. Bitcoin ve altcoin’ler, özellikle dijital işlemler göz önüne alınarak tasarlanan sanal paralardır. Böylelikle kripto para birimi varlığı sahibi olanlar başka bir para birimi için bilgisayar veya mobil cihazlar aracılığı ile rahatlıkla satabilirler.

Altın Piyasası Üstün Likiditeye Sahiptir

Likidite, finansal piyasa fiyatını etkilemeden bir varlığın ne kadar kolay alınıp satılabileceğini ifade eden bir kavramdır. Büyük ölçekli işlemler Bitcoin fiyatını büyük oranda etkileme eğilimindedir. Çünkü, işlem hacimleri normal piyasa koşullarının altında nispeten daha zayıftır.

Altın için ise günlük işlem hacimleri sürekli olarak yüksek seyretmektedir. Dünyanın her noktasından fiziksel altın alınıp satılabilmektedir. Altın için yeryüzünde çok yüksek miktarda arz vardır ve bu değerli metalin çoğunluğu sonuç olarak eritilmektedir ve yok edilmek yerine geri dönüşüme kazandırılmaktadır.

Altın, Riskten Korunma Anlamında Daha Kullanışlıdır!

Kripto para birimi savunucularının çoğunluğu, Bitcoin’in etkili bir koruma aracı olduğunu savunmaktadırlar. Bu iddianın sağlam dayanakları bulunmaktadır. Bitcoin cephesinde hisse senedi piyasasının takip edilme modeli, Bitcoin’in riskten korunma aracı olarak bir hedge kullanışlılığını önemli ölçüde azaltmaktadır, kısacası amacı bozmaktadır.

Altın sayesinde piyasa gerilemelerine, yüksek enflasyona ve belirsizliğe karşı koruma sağlanmaktadır. Altın, ekonomik çalkantı gibi kriz zamanlarında da ideal bir korunma aracıdır. Altın varlığının lehine çalışan en büyük avantajlardan biri, ilişkili olmayan bir varlık olmasıdır.

Altının sergilediği korelasyon, para birimleri ile ilgilidir; bu bağlamda altının fiyatı, ölçüldüğü para biriminin satın alma gücüne bağlı olarak yükselebilmekte veya düşebilmektedir. Bu durum, özellikle dünyanın rezerv para birimi olan ABD doları için geçerli bir dinamiktir.

İtibari para birimleriyle olan bu ilişkisel durum esasen ters veya negatif korelasyon olduğundan dolayı, altın geçmişi boyunca satın alma gücü açısından enflasyon etkilerine direnme eğilimine olan bir varlıktır.

Bitcoin Daha Fazla Kazanç Sunmaktadır

Yatırımcılar genellikle kendi yatırım getirileri ilgilenmektedirler. Altın fiyatları tarihsel süreçte sürekli olarak yükselmiş ve enflasyona ayak uydurmuştur. Bu özellik ise uzun vadede değerli metaller açısından da geçerli olmuştur ve tüm para fiyat birimleri için geçerli değildir.

Altın bir yatırım aracı olarak değeri, altın madenciliği sektörünün ekonomik gerçeklerine dayalı olarak, çeşitli endüstrilerden gelen talep doğrultusunda desteklenmektedir.

Altın ve Bitcoin’i kıyaslarken, Bitcoin’in şu ana kadar fiyatta inanılmaz bir şekilde değer kazandığı kesinlikle kabul edilmelidir. Bitcoin’in şu an da ve gelecekteki dönemde kazanç potansiyeli yadsınamaz bir gerçektir.

Altın ise zaman içerisinde değer kazanma anlamında büyük ölçüde istikrarlı gitmektedir. Altın fiyatları hiçbir zaman diliminde Bitcoin cephesinde olduğu gibi büyük oranlarda düşüş veya yükseliş yaşamamıştır.

Sonuç olarak altın, Bitcoin fiyatlarında olduğu gibi muhteşem yüksek kazançları veya olağanüstü kayıpları görmemiştir.

Bitcoin Karşı Taraf Riski Taşımaktadır!

Bitcoin kripto para yatırımcılarının tek risk kaynağı, fiyattaki oynaklık değildir. Bitcoin dijital cüzdan sahibi olanların hesabının hack’lanme riski de bulunmaktadır.

Bitcoin hususunda söylenen karşı taraf riski nedir diye merak edenler için ise, bu durum, bir sözleşmedeki, ticaretteki veya işlemlerdeki diğer karşı tarafın yükümlülüğünde temerrüde düşme, karşı taraf için sorumluluk yükümlülüğü yaratması olasılığını ifade etmektedir.

Bitcoin, henüz kısa olan ömrü boyunca çeşitli dolandırıcılık riskleri ile fazlasıyla karşılaşmıştır. Esasen bu durum sadece Bitcoin özelinde değil, diğer tüm kripto para birimleri ve dijital varlıklar nezdinde olan bir doğal sorundur. Bitcoin gibi kripto para birimleri birçok kez hack’lenmeproblemi ile karşılaşmıştır. Kripto para borsası çoğu kez, merkezi olmayan çerçeveleri nedeniyle normal finansal düzenleyici korumaların kapsamı dışında kalmıştır.

Fiziksel değer olan altın ise karşı taraf riskine sahip bir varlıktır. Aslında bu özelliğe de sahip olan tek finansal varlık olarak öne çıkmaktadır. Fiziksel altın külçesine sahip olan bir kişiyseniz, başka bir kişinin temerrüde düşme şansı yoktur.

Hem Altın Hem de Bitcoin Finansal Güvenlik Sağlamaktadır!

Yatırım portföyleri tartışılırken finansal güvenlik faktörü genellikle göz ardı edilmektedir. Bu durum ise yanlış bir tutum olup yatırımlarda çok fazla risk barındırmaktadır. Yatırımcılar, riske ne kadar toleranslı olabileceği hususunda değerlendirmelerle planlama yapmalıdır.

Finansal riskleri azaltmanın bazı yolları vardır. Bu bağlamda, altın varlığına sahip olmanın en güvenli yolu, fiziksel biçimdedir ve en güvenli depolama yöntemi ise emanet usulü sistemdir, yani sigortalı bir kasadır.

Altına yatırım yapmak, fiyat para birimlerinin enflasyon veya amortisman riski bulunmaması dışında, para biriktirmeye benzemektedir. Bitcoin enflasyonist avantajları hususunda da benzer bir argüman bulunmaktadır.

Bitcoin yatırımında kasa depolamasının eşdeğeri, Bitcoin varlıklarını soğuk cüzdan da saklamaktır. Bu saklama işlemi bir USB sürücü veya harici sabit bir sürücü gibi çevrimdışı depolama kaynağı kullanmak ve dijital cüzdan anahtarını veya geçerli bir parolayı iyi korumuş olmak anlamına gelmektedir. Soğuk cüzdana erişim için kullanılan özel anahtarı kaybetme ve şifreyi unutma durumunda, hiç kimse Bitcoin’lere erişemez. Bitcoin hesabının yüksek güvenliği açısından dijital cüzdan anahtarı çok iyi korunmalıdır.

Altın varlığını depolamak, yıllık veya belirli periyotlarla aylık olarak depolama ücretini ödemek gibi bir dezavantaj ile gelmektedir. Bununla birlikte, altının aksine, herhangi bir elektrik veya internet kesintisinde Bitcoin gibi kripto para birimlerinin dijital hesap ve cüzdanına erişim kısıtlanmaktadır.

Sonuç olarak Bitcoin gerçekten dijital altın mı diye bir yorum bekleyenler için, Bitcoin henüz bir dijital altın mertebesine erişememiş olsa da, uzun vadede yani önümüzdeki 10 – 15 yıllık bir süreçte geniş finansal varlık sınıflandırılmasında (Altın gibi değerli metaller ve kripto para birimleri) her biri hangi yolu izleyecek ve ne kadar yol kat edecek hususunda; tekrar süreç ve mevcut dönem değerlendirilmesi yapılması gerekecektir.